logo

sosyal medya kafe başlık resmi ekleme

Çarşamba

Ecdad Derin Uykuda-2 (Doğu-Batı Kardeşliği)


!!!Arkadaşlar Eyyub El Ensari Hazretlerini hemen hemen herkes tanır. Ancak Feyzullah El Ensari Hazretlerini tanıyan sayısı oldukça azdır. Bu ili kıymetli Zâd kardeslerdir. Iste ben bu paylasımımda siz degerli gönül dostlarına elimden geldigince yardımcı olacam.




Eyyüb el Ensari Hazretleri Türbesi (Eyyub Sultan Türbesi)İstanbul










Feyzullah el Ensari Hazretleri Türbesi(Bitlis)



Feyzullah el Ensari Hazretleri Türbesi'nin doğuda, Eyyüb el Ensari Hazretleri'nin türbesinin ise batıda olduğunu vurgular ve bunun doğu-batı kardeşliğine en büyük örnek olduğunu söylemek isterim.
Hz. Halid Ebu Eyyub El-Ensari kimdir?


Rasûlullah'a Medine'de mihmandarlık yapan Ebû Eyyûb, Bedir, Uhud, Hendek ve diğer bütün gazvelerde Rasûlullah'ın yanında İslâm cihad hareketlerine katılmıştır.
Rasûlullah'ın vefâtından sonra da bütün gazâlarda yer almıştır. Hz. Ali'nin hilâfeti döneminde onunla birlikte Hâricilere karşı savaşmıştır. Hz. Ali'nin Medine'deki kaymakamı olan Ebû Eyyûb'un Halid ve Muhammed adlı iki oğlu, Umre adında bir kızı vardı.
Rasûlullah (s.a.s.) İstanbul'un fethini ashâbına anlatıp, "İstanbul elbette fetholunacaktır; onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir"  diye müjdelemiştir. Hicrî 52. yılda Muaviye oğlu Yezid kumandasındaki Müslümanlar İstanbul'u kuşattılar. İslâm akîdesinin dünyanın dört bir yanına yayılması husûsunda çok canlı ve diri bir gayrete sahip olan Müslümanlar İstanbul'un fethi ve İslâm devletinin sınırlarına dahil olmasını şiddetle arzuluyorlardı.
Hz. Ebû Eyyûb el-Ensârı bu seferin hazırlanması için çok çalışmış ve sefere karşı çıkanlara öğütlerde bulunmuştu. Uzun bir yolculuk yapan Ebû Eyyûb yaşının çok ilerlemesinden dolayı İstanbul'a yaklaştıkları bir sırada hastalanmış, Yezid'e, öldüğü takdirde cenazesinin hemen gömülmeyerek ordunun varacağı en ileri noktaya kadar götürülmesini ve o yerde gömülmesini vasiyet etmişti. Burada defnedilen Ebû Eyyûb Müslümanlarıİstanbul'da bir sembolüdür.
         Fatih,  1453  tarihinde    büyük  ordusiyle  İstanbul  önüne  geldiği  zaman   bütün  bu  rivayetleri  biliyor,  Eba  Eyyub’un  kabrini bulmak  istiyordu.  Padişah  bu  isteğini  hocası  Ak-Şemsettin’e  iletti  ve   Şeyh  Eba  Eyyup’un  kabri  olduğunu  bildirdiği  yer   bir  iki arşın  kadar  kazılınca  bir  beyaz  mermer  çıkacağını  anlattı.  Orası  kazıldı,  Ak-Şemsettin’in  dediği  gibi  beyaz  mermer   meydana  çıktı, mermerin  üzerinde  “Haza  kabri  Halit  İbn-i  Zeyd”  ibaresi  yazılıydı.
         Kabir   bu  suretle  belli  olunca  silâhtar,  padişahın  emriyle  kendisi  tarafından  yerleri  değiştirilen  çınar  dallarının   ne yapılacağını   Ak-Şemsettin,  dalların  sonradan  dikildiği  yerin  Eba  Eyyup’un  yıkandığı  mevki  olduğunu  ifade  etti  ki,  şimdi  Eyyup türbesinin  hacet  penceresi  karşısında  etrafı  demir  parmaklıkla   çevrilmiş  olan  yer  bu  mevkidir.
         Eyüp  Sultan’ın  kabrinin  bulunmasından  sonra  burada  şehrin  ilk  külliyesi  oluşturuldu  ve  Osmanlı  Padişahları  asırlar  boyunca Eyüp  Sultan  Türbesi’nde  kılıç  kuşanarak  Eyüp  Sultan’a  verdikleri  önemi  göstermişlerdir.

FEYZULLAH EL-ENSARİ KİMDİR?

Hz. Ömer döneminde İyaz bin Ganem Anadolu’nun fethiyle görevlendirilmiştir. Diyarbakır’ın kuşatılması sırasında İyaz bin Ganem ordusuyla beraber Halid bin Velid’in ordusuna katılmıştır. Diyarbakır beş ay kadar kuşatma altında olmasına rağmen bir sonuç alınamamıştır. Daha sonra askerler bir kedinin birkaç gün büyük bir et parçasını yediğini görmüş ve kedinin nereden geldiğini merak ederek takip etmişlerdir. Kedinin gizli bir geçitten şehre girdiğini keşfeden askerler durumu komutan Halid bin Velid’e haber vermişlerdir. Halid bin Velid de hiçbir zayiat vermeden ordunun büyük bir kısmını gece şehre sokarak Diyarbakır’ı fethetmiştir. 
Diyarbakır’ın fethinden sonra İyaz bin Ganem Silvan’ı da İslam topraklarına katarak Bitlis’e yönelmiştir. Ordusunda bin kadar sahabe olduğu kaynaklarda yer almaktadır. Bu sahabelerden biri de bugün Bitlis’te medfun bulunan Feyzullah El-Ensari’dir.
Feyzullah Ensari İstanbul’da medfun meşhur Eyyüp Sultan’ın kardeşidir. Babası Zeyd bin Kuleyb bin Salebe bin Abd elAhr bin Avf bin Ganem bin Malik bin Necar bin Salebe bin Hazrec’tir.
Medine’nin iki büyük kabilesinden olan Hazrec’e mensup olan Feyzullah Ensari’nin Peygamberimiz’le akrabalığı da vardır. Neccar ailesi peygamberimizin dayı tarafı sayılır.  Peygamberimizin dedesi Abdülmuttalip’in annesi Selma da Neccar kabilesindendir.
Feyzullah Ensari’nin Peygamberimizden 30 yaş kadar küçük ve hicret sırasında 22 yaşında olduğu tahmin edilmektedir. Peygamberimiz Medine’ye hicret ettiğinde yedi ay Feyzullah Ensari’nin ağabeyi Eba Eyyup El- Ensari’nin evinde misafir olarak kalmıştır. Bundan dolayı Eba Eyyup’un bir lakabı da Mihmandar-ı Nebi’dir. 
Feyzullah Ensari İyaz bin Ganem‘in ordusunda Diyarbakır ve Silvan’ın fethine katılmıştır. Ordudaki vazifesi alemdarlıktır. Yani ordunun sancağını taşır. Silvan’ın fethinden sonra ordu Bitlis’e doğru yürümüştür. Feyzullah Ensari kuşatma sırasında yaralanmış ve fetihten sonra hastane olarak kullanılan bir binada şehit olmuştur. Vefatı sırasında kırk küsur yaşlarındadır.
Feyzullah Ensari’nin çok fazla tanınmamasının sebebi öncelikle genç yaşta şehit düşş olmasıdır. Sahabenin meşhurlarına baktığımızda bunların büyük bir kısmının hadis rivayetinde önemli yere sahip olduklarını görmekteyiz.  Genç yaşta vefat eden bir sahabenin çok hadis rivayet etmesi de düşünülemez.
Feyzullah Ensari’nin tanınmamasının bir başka sebebi de abisi Eba Eyyup’un gölgesinde kalmış olmasıdır. Eba Eyyup büyük bir imparatorluğun başkentinde medfun olması onu daha çok tanınır kılmıştır.  Zaten herhalde dünyada en fazla ziyaretçisi olan sahabelerden biri de Eba Eyyup’tur.

FEYZULLAH EL-ENSARI EFSANESI

İstanbul'da medfun bulunan Eyyüb el Ensari Hazretleri'nin kardeşi Feyzullah Ensari Hazretleri'nin kabri Bitlis'te bulunuyor. Feyzullah Ensari Hazretleri, 639 yılında Bitlis'i fethetmek için gelen İyaz bin Ganem komutasındaki ordunun alemdarı (sancaktarı) olarak Bitlis'e gelmiş. Savaşta yaralanan Feyzullah Ensari Hazretleri Bitlis'e getirilmişŞu anda mezarının bulunduğu ve türbe olarak kullanılan yer o tarihlerde sağlık ocağı olarak kullanılmış. Tedavi için sağlık ocağına getirilen Feyzullah Ensari Hazretleri, burada şehit düşünce, kendisi için yapılan türbeye defnedilmiş. Sağlık ocağı olarak kullanılan yere 'Alemdar Baba Türbesi adı verilmiş. Ensar Camii'nin alt katında bulunan türbe asırlardan beri Bitlis halkı ve diğer illerden gelenlerce en fazla ziyaret edilen yerlerden biri haline gelmiş.
Feyzullah Ensari Hazretleri'nin türbesi hakkında bilgi veren esnaf Ahmet Şimşek, "Bundan 100 yıl önce türbenin restorasyonunu ve mezarlığın bakımı yapılmak için o dönemlerde yaşayan diğer büyük zatlar tarafından mezarlık açılmıştır. Mezar açıldıktan sonra orada bulunan kişiler gördükleri manzara karşısında hayretler içinde kalmışlar. Olaya şahit olan kişilerin anlattığına göre Feyzullah Ensari Hazretleri şehit olduğu ilk günkü halinden bir şey kaybetmemiştir. Cenazesi sapasağlam bir şekilde duruyormuş. Sağ elinde kılıcı ve bastonu, sol elinin ise halen bükülmediği mezarın dışında açık bir vaziyette olduğu görülüyor. Mezarı açan zatlar sol kolunun halen dışarıda olduğunu görünce onlarda hiçbir şekilde müdahale etmeden aynı şekilde restore ediyor. Şu anda bile sol kolunun üstünde sadece ufak tahta bulunuyor." diye konuştu. 
!!!!! Arkadaşlar son olarak şunu eklemek isterim Feyzullah Ensari Hazretleri'nin türbesine maddi ve manevi gerekli destekler yapılmıyor. Bu konuda desteklerinizi bekliyorum. Değerli vaktinizi paylaşımıma ayırdığınız için teşekkür ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder