Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın 30 yıl hilafet merkezi olarak kullandığı Yıldız Sarayı’nın 1926’da yıllığı 30 bin liradan 30 seneliğine bir İtalyan kumarhane ve gazino işletmecisine kiralandığını ortaya çıktı.
Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi, Eylül sayısında Yıldız Sarayı’nın gazino ve kumarhane yapılmasını ele aldı. Tarihçi yazar Ömer Faruk Yılmaz tarafından belgelenen olay, ‘Yıldız Sarayı 1926'da Gazino ve Kumarhane Yapıldı’ bağlığıyla kapak yapıldı.
Yazıda, Dolmabahçe Sarayı olarak kullanılan hükümet merkezinin, Sultan Abdülhamid Han devrinde Yıldız Sarayı’na taşındığı ve 1909 yılında tahtan indirilinceye kadar buradan ülkeyi idare ettiği bilgisine yer verildi.
Dergide yer alan bilgilere göre; Abdülhamid Han, 34 yaşında padişah olduğunda ilk aylarını Dolmabahçe Sarayı’nda geçirdi, daha sonra Yıldız Sarayı’na taşındı. İttihat ve Terakki’nin Osmanlı Devleti’ni etkilemeye başlamasından itibaren devlet idaresi ve otoritesi zayıfladı. Yıldız Sarayı, İkinci Abdülhamid Han’ın bir komplo ile tahttan indirilmesine kadar her zaman en hareketli bir yer oldu. Tahttan indirildiğini bildiren o meşhur heyet bu saraya geldi, Küçük Mabeyn Dairesi’nde padişaha hal’ini bildirdi. Padişah ve ailesi bir gece ansızın yine bu saraydan Selanik’e gönderildi.
Yıldız Sarayı daha sonra gelen padişahlar tarafından da zaman zaman kullanıldı. Anadolu’ya gidecek olan heyete son talimatı Sultan Vahidüddin yine burada verdi.
YILDIZ SARAYI'NIN KARA GÜNLERİ
Abdülhamid Han’ın hal‘inden sonra Yıldız Sarayı, müthiş bir yağmaya uğradı, saray teşkilâtı da dağıtıldı. Cumhuriyet devrinde, o zamana kadar Mekteb-i Harbiye ile beraber İstanbul Harbiye’de olan Mekteb-i Erkân-ı Harbiye de Yıldız Sarayı’na taşındı. Sarayın büyükçe bir kısmı, Harp Akademileri dediğimiz bu en yüksek askerî okula tahsis edildi.
NASIL KUMARHANE YAPILDI?
Sarayların ve bilhassa Yıldız Sarayı’nın eşyalarının satılması, binalarının satılması veya kiralanması meselesi ilk defa 27 Temmuz 1924 tarihinde gündeme geldi ve Türkiye Cumhuriyeti Başvekaleti’nin 27/07/1340 (27 Temmuz 1924) tarih ve 733 numaralı yazısıyla, Yıldız Sarayı’nın bahçesiyle buna bağlı diğer bahçelerin halkın hizmetine tahsis edilmek üzere İstanbul Şehremaneti’ne verilmesi kararlaştırıldı. Yıldız Sarayı’nın uğradığı akıbetin en kötüsü 28 Haziran 1925 tarihinde yaşandı. Bu tarihteki tahsiste, saray binaları, park ve bahçeleri, eğlence ve oyun salonları yapılmak üzere İstanbul Belediyesi’ne verildi.
YILLIĞI 30 BİN LİRAYA 30 YILLIĞINA KİRALANDI
İstanbul Belediyesi, 9 maddelik kira sözleşmesine 13 Ağustos 1925 tarihinde son şeklini vermiş. Sözleşmenin birinci maddesi şöyleydi: “Yıldız bahçelerinde oyun, dans ve gazino gibi müesseseler vücuda getirmek ve işletmek hakkı münhasıran kendilerine ait olmak üzere en müsait şart dermeyan eden talip -tabiiyet farkı gözetilmeksizin tercih edilir.” Yani hangi milletten veya ülkeden olursa olsun, parayı çok veren ve şartları yerine getiren herkese kiralanacaktı.
SARAY MÜDÜRÜNÜN YABANCI OLMASI ŞARTI KONULMUŞ
Mukavelenin dördüncü maddesinde ise sarayın kullanımı sırasında, otel ve gazinolarında çalışacak olan memur ve hizmetkârların da Türk olması, ama genel müdürün yabancı olması müsaadeli olarak şart koşulmuştur.
Nihayet uzun görüşmeler ve pazarlıklardan sonra Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın 30 sene hilâfet ve saltanat merkezi olarak devleti idare ettiği Yıldız Sarayı ve müştemilatı 8 Ağustos 1926 yılında gazino, eğlence yeri ve kumarhane yapılmak üzere Mario Serra adında bir İtalyan’a verildi.
ZENGİN GİREN SEFİL ÇIKIYOR
Yıldız Sarayı gazino ve kumarhane olarak işletilirken halkın tepkisini çekmeye başladı ve bu durum karşısında bazı milletvekilleri TBMM’ye soru önergesi verdi. 27 Kasım 1926 tarihinde Sinop Mebusu Recep Zühdi Bey’in İçişleri Bakanlığı’na şifahi olarak verdiği soru önergesinde (sual takririnde) ‘Yıldız kumarhanesinin kamuoyu üzerindeki zararlı tesirlerini gidermek için hükümetçe ne gibi tedbirler alındığı’ soruldu. Bu takrirden anlaşıldığı kadarıyla, Yıldız Sarayı Kumarhanesi, sadece İstanbul halkını değil, Anadolu tüccarını da perişan hale getiriyor, cebinde parası olanı sefil halde bırakıyordu.
İŞTE SİNOP MEBUSU ZÜHDİ BEY'İN FERYADI
Zühdi Bey’in sual takriri şöyleydi: “Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Riyaset-i Celileye. Yıldız Kumarhanesi, Türkiye sermayesi ve iktisadiyâtı için korkunç bir afet ve bir girdap halini almıştır. Bu müessesenin suret-i teşekkül ve teessüsü etrafında dönen rivayetler ve tezvirat da bu muzır ocağın bir an evvel söndürülmesi için hükümetin derhal harekete geçmesini mucibdir. Bir seneyi geçmeden İstanbul’da bir tek şen ocak kalmayacaktır. Anadolu’dan İstanbul’a giden bazı müstahsiller de bir senelik istihsalâtının hâsılasını buraya yatırıp işlerinin başına sefil perişan dönüyorlar. Binaen aleyh mevcud kanunlarla da teâruz eden bu müesseseye karşı düşündüğü âcil tedbirin neden ibaret olduğunun şifahen izahını Dahiliye vekili beyefendiden rica ederim. 25 Teşrin-i sani 1926. Sinop Mebusu Receb Zühdi”
GAZİNO KAPISINDA SUBAYIN İNTİHAR ETMESİ SABRI TAŞIRMIŞ
Avrupa’dan getirilen zengin müşterilerle dolup taşan gazinoda yine İstanbul sosyetesi her gece sabahlara kadar içki ve kumar âlemi yapıyordu. Yıldız Sarayı’nın gazino ve kumarhane olarak işletilmesi Ağustos 1926’dan Eylül 1927 yılına kadar bir sene devam etmiş, bundan sonra devlet, kamuoyu baskısı ve gazinoya giren bir subayın gazino kapısında intihar etmesi üzerine sözleşmeyi iptal etmiş.
Bu sözleşmenin iptali sırasında kumarhanede hissesi bulunan bazı banka sahiplerine ve yöneticilerine de tebligatta bulunulmuş. Bu tebligatların gönderildiği hissedarlardan birisi de Hidiv Bankası Müdürü Şaban Bey’miş. Şaban Bey, kumarhanenin kapatılmaması için Ankara’ya gitmiş ve hükümeti ikna etmeye çalışmış. Fakat Ankara’dan kendisine olumsuz cevap verilmiş.
KAPATILMASAYDI SIRA ÇIRAĞAN SARAYINDAYDIİtalyan gazino ve kumarhane işletmecisi Mario Serra’nın niyeti ise Yıldız Sarayı’nın tamamını gazino, kumarhane, dans salonları, tenis sahası, golf kulübü ve binicilik sahalarından oluşan bir kompleks haline getirmek ve ardından da Çırağan Sarayı’nı aynı şekilde işletmeye açmaktı. Fakat halkın tepkisi, TBMM’deki milletvekillerinin soruları ve son olarak da gazinoya girmek isteyip de içeri alınmayan bir Türk subayının gazino kapısında intihar etmesi işleri tersine çevirdi ve gazinonun işletme hakkı şirketten alındı ve kapatıldı. Şirket ilk başta devleti mahkemeye verdi, fakat mahkemeyi kaybetti. Böylece Yıldız Sarayı kumarhane ve gazino olarak devam etmekten kurtulmuş oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder