logo

sosyal medya kafe başlık resmi ekleme

Cumartesi

Ebu Musab el-Zerkavi Kimdir ?

 O Yaptığını Şu Şekilde Özetliyor.


Peki Bu Adam Kimdir ?

                     





                                             Çocukluk Resmi








Hayat Hikayesi


Ebu Musab Zerkavi Ürdün,de doğmuştur,fakir bir ailenin çoçuğuydu ve ilk öğretimini tamamladıktan sonra babasının ölümünün ardından liseyi terk eden Zerkavi, suç oranı olağanüstü yüksek memleketi Ürdün'ün Ez Zerka kentindeki bir çetenin lideri oldu. Burada bol alkol ve uyuşturucu dolu bir şiddet hayatı geçirdi ve tecavüz suçuyla tutuklanarak cezaevine kondu. İlk hayatı sahabe misal bir portre çiziyor. Zerkavi'nin İslamcı hareket ile tanışması da hapishane günlerine rastlıyor. Burada ideolojik eğitim alan Zerkavi, hapisten çıktıktan sonra evlendi ve Ez Zerka'daki Hüseyin Ben Ali camii cemaatine katıldı. Buradaki cemaat vasıtası ile Afgan mücahid hareketi ile bağlantı kurdu ve 1989 baharında Afganistan'a gitti.


Afganistan'dayken


Ancak o Afganistan'a ulaştığında Sovyet birlikleri çekiliyordu. Bu durum Zerkavi için büyük bir handikap oldu, zira o Afganistan'da hiç bir savaş tecrübesi olmayan, savaşta "pişmemiş" bir gönüllüydü. Burada kişisel etki alanını genişletmek haliyle çok zor oldu. Afganistan'dan Ürdün'e döndükten sonra bu ülkede radikal İslamcı hareket içerisinde etkin rol almaya başladı. Ancak 1994 yılında yasadışı Beyat el İmam örgütü üyesi olmak suçundan 15 yıla mahkum edilerek cezaevine kondu. Mahkumiyeti süresince çok ağır işkencelere maruz kaldı.


Şeyh Ebu Musab Ez Zerkavi'nin Ürdün'de Mahkum Olmuş

Zerkavi bir yandan da mahkumiyeti süresince kendisini fiziki ve zihni yönden geliştirmeye, etki alanını olağanüstü şekilde genişletmeye başladı. Zerkavi'nin mahkumiyeti, 1999 yılında çıkarılan genel bir af ile sona erdi. Kısa süre sonra Çeçenistan'a geçmek için Pakistan'a hareket etti. Ancak vize problemi sebebiyle Pakistan'da tutuklandı ve daha sonra tekrar Afganistan'a gitti. Bu, Zerkavi için dönüm noktası oldu, çünkü 2000 yılında Kandahar şehrinde Usama bin Ladin ile tanıştı. Zerkavi, bin Ladin'in hareketine katıldıktan sonra çoğu uzmana göre onun sadık ve sıkı bir takipçisi olmadı. Bin Ladin ile pek çok konuda görüş ayrılıklarına sahip olduğu kanısı hakim. Zaten kısa süre sonra da örgütün liderlerinden Saif el Adel'İn tavsiyesiyle İran sınırındaki Herat şehrine giderek, Taliban desteği ile kendi eğitim kampını kuruyor. Zerkavi'nin bu örgütü Tevhid ismindedir. Şii bir ülkede Tevhid gibi Sünni bir örgüt kurmak ile büyük bir muvaffakiyet sağlamıştır. Bu kampın kuruluş amacı, Ürdün'de eylem yapacak militanların eğitilmesiydi. Ancak ABD'nin Afganistan harekatı sırasında Zerkavi Kuzey Irak'a geldi ve burada yeni kamplar kurdu. 


Irak,da Ebu Garip Hapishanesindeyken



İşte ABD istihbaratının Zerkavi'den haberdar olması da, bölgedeki Kürt unsurlar vasıtası ile 2001 sonlarına rastlıyor. Kısa süre sonra ABD istihbaratı, Ürdün yetkilileri ile temasa geçerek kendisi ile ilgili ortak bir soruşturma yürütüp geçmişteki eylemleri ve bağlantılarını saptamaya çalışıyorlar. Bu çalışma sırasında pek çok eylemi planladığı ya tespit ediliyor ya da bu kanıya varılıyor. Sonuçta 2002 civarında ABD gizli servisinde oldukça kabarık bir Zerkavi dosyası oluşuyor. Bundan sonra da Powell'ın meşhur konuşması ile birlikte gündeme gelmesi ve 11 Eylül sonrası hemen hemen tüm El Kaide eylemlerinin odak noktasına oturtulması var. Kendisi hakkında genel kanı, tüm bu eylemleri planlamış olsun olmasın, kendisini ABD ile mücadeleye hazırlamış olduğu. Dolayısıyla 2003 işgali, onun için sürpriz değildi. İşgalin sonrasında planladığı eylemlerde ise iki genel amacı olduğu değerlendiriliyor: Koaslisyon güçlerine ve Şii nüfusa karşı baskı oluşturmak. Sünni - Şii çatışmasının, Zerkavi'nin ana amacı olduğu değerlendiriliyor. Kendisinin bin Ladin ile gerçekleştirdiği yazışmalarda bu husustan sıkça bahsetmesi bu tespitin dayanağı. Zerkavi'nin, Sünni - Şii çatışmasını bu kadar arzulamasının sebebi ise, Irak'a dair sofistike bir analiz: Eğer Irak'taki Sünni ve Şii gruplar aralarındaki farklılıkların üstesinden gelip ulusal bir kimlik ("Iraklılık" bilinci) oluştururlarsa, Koalisyon güçlerine yönelik direniş milli bir nitelik kazanır, ve dışarıdan gelen "cihadçılar"a karşı bir tavır oluşma ihtimali artar. Bu da Zerkavi ve benzeri grupların Irak'ta tutunmasını imkansız kılar. Makalede, Zerkavi çapında bir kişinin bu kompleks analizi tek başına yapmış olmasına şüpheyle yaklaşılıyor. İşte bu ortamda, bin Ladin ile yazışmalarında (Nisan 2004 civarı), bin Ladin'e iki seçeneği olduğunu yazıyor Zerkavi: Ya Irak'tan ayrılacak, ya da Irak'ta kendisine muhalif edenlerle çatışacak. Daha sonra da Aralık 2004'te Usama Bin Ladin, Zerkavi'yi El Kaide Irak sorumlusu ilan ediyor ve tüm grupların kendisine biat etmesini istiyor. Bunu da, internetten yayınlanan infaz görüntüleri, artan şehadet eylemleri ve adam kaçırmalar takip ediyor.




Buda son Fotoğrafı


IRAK BAŞBAKANI: ZERKAVİ ÖLDÜRÜLDÜ
Irak Başbakanı Nuri El Maliki, Irak'taki El Kaide örgütünün lideri Ürdünlü terörist Ebu Musab El Zerkavi'nin dün gece 7 yardımcısıyla birlikte öldürüldüğünü açıkladı.Bağdat'ta basın toplantısı düzenleyen Maliki, ''Zerkavi, 7 yardımcısıyla birlikte çarşamba akşamı, Bağdat'ın 50 kilometre kuzeydoğusundaki bir evde öldürüldü'' dedi.Maliki, Zerkavi ve yardımcılarının Bakuba yakınlarında, Irak ve Amerikan askerlerinin ortak operasyonunda öldürüldüğünü söyledi.Irak'taki Amerikalı komutan General George Casey ve ABD'nin Bağdat Büyükelçisi Zalmay Halilzad'la birlikte konuşan Maliki'nin bu açıklaması, basın toplantısında bulunanların coşkulu alkışlarıyla karşılandı.Zerkavi, Irak'ta çok sayıda intihar saldırısı, bombalama, adam kaçırma ve cinayet olaylarının arkasındaki kişi olarak en çok arananların başında geliyordu.

''ZERKAVİ'NİN CESEDİ TEŞHİS EDİLDİ''
ABD güçlerinin en üst düzey komutanı General George Casey, düzenlenen hava saldırısında öldürüldüğünü kaydettiği Irak'taki El Kaide'nin lideri Ebu Musab Zerkavi'nin cesedinin parmak izi ve yüzünün görüntüsünden teşhis edildiğini bildirdi. Casey, Zerkavi'nin grubunun hala tehdit oluşturduğunu söyledi.Zerkavi'nin öldürülmesiyle ilgili ayrıntıların daha ileriki saatlerde açıklanacağını kaydeden Amerikalı komutan, Zerkavi'nin öldürüldüğü bölgede aramalara iki hafta önce başlandığını belirtti.
AŞINA 25 MİLYON DOLAR ÖDÜL 
ABD'nin, başına, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'e vaat ettiği miktarda, 25 milyon dolar ödül koyduğu Zerkavi'nin önemli yardımcıları çeşitli bombardımanlarda öldürüldü ya da yakalandı, ancak bu gelişmeler örgütün faaliyetlerini etkilemedi.  Irak savaşının başlamasından önce, Şubat 2003'te dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, Zerkavi'nin, Bin Ladin'in Irak'ta sığınan ortağı olduğunu söylemiş, istihbarat raporları da Zerkavi'nin Bağdat'ta olduğuna işaret etmişti. Bu bilgiler, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in El Kaide ile bağlantısı olarak yorumlanmış, bu da Irak savaşının gerekçelerinden biri olmuştu. Zerkavi de Bin Ladin gibi Afganistan'da eski Sovyet güçlerine karşı savaştı ve “Afgan Arabı” olarak ün yaptı. Zerkavi, Sovyetlerin Afganistan'daki yenilgisinden sonra da doğduğu Ürdün'e geri döndü. 

ZERKAVİ'YE İDAM CEZASI
Ürdün'de monarşik rejimi devirerek yerine şeriat getirme planları yapmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan Zerkavi, cezasını çektikten kısa süre sonra ülkesinden kaçtı. Yine Ürdün'de bu kez Amerikalı ve İsrailli turistlere yönelik saldırılar düzenlemekten gıyabında yargılanan Zerkavi, 2002'de idama mahkum edildi. 
Amerikalı diplomat Laurence Foley'in 2002'de Amman'da öldürülmesini planlamakla suçlanan Zerkavi, Nisan 2004'te yine ölümle cezalandırıldı. Zerkavi, Aralık 2005'te Irak sınırındaki bir intihar girişimi nedeniyle üçüncü kez idama mahkum edildi. 
2001'de Irak'a kaçtığı sanılan Zerkavi'nin ölümünün Irak'taki direnişe nasıl bir etkisi olacağı ise henüz kestirilemiyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder